YOK ARTIK !...

Lahmacun diyarında her zaman yazacak, konuşacak bir şeyler bulabilirsiniz...

Geçen gün bir tanıdığım beni ziyarete geleceğini söyledi. Buyur dedim. Geldi. Ben de işime gücüme ara verdim. Anlatmaya başladı.

“Levent sen bu Lahmacun Belediyesi ile ilgili ciddi şeyler yazıyorsun. Bu durum senin için bir sıkıntı olmasın!.. Biliyorsun. Lahmacun Belediyesini kimin yönettiği belli değil” dedi. Öncelikle şaşırdım. Olacak iş değil. Bu durum nereden bakarsanız bakın vahim. Neresinden tutarsanız tutun üzerinize bir şeyler bulaşıyor. Ben bu kadarını bilmiyordum. Umarım doğru da değildir.

Eğer durum gerçekten böyleyse vay Lahmacun sakinlerinin haline…

Şu konuyu bir kere daha paylaşmam gerekiyor sanırım. Ben öyle güçlü kuvvetli, dövüş sanatları ustası biri değilim. Aynı anda üç beş kişiyi de dövemem. Hatta benimle aynı fiziksel özelliklere sahip, söyleyecek sözü olmayan, kendisini sadece kaba kuvvetle ifade edebilen biri beni dövebilir de...

AMA bu beni korkak ya da korkacak biri yapmaz. İnsanlar hayatlarında duruşları ve tutarlılıklarıyla vardır. Asıl omurgaları da bu duruşlarıdır.

Hiçbirimiz mükemmel değiliz. Ama birbirimize tahammül edebiliriz. Varsa bir yanlış, bir hata konuşabiliriz. Gerekiyorsa özür dileyebiliriz, telafi etmeye çalışabiliriz. Onun dışındaki her şeyin yasalar, kanunlar önünde bir karşılığı var.

Tabi bütün bu aktarımların ne anlama geldiğini biliyorum. Mesajları da bir biçimde tanışık olduğum insanlar aracılığı ile bana ulaştırılıyor. Bu insanlarda bir süre sonra böyle olumsuz konulara aracılık etmekten rahatsız oluyorlar ve kendilerini konunun dışına çekiyorlar. Elbette ki önce bu meselenin aslını astarını iyice araştırıp, öğrenmek, emin olduktan sonrada belki savcılığa suç duyurusunda bulunmam gerekecek. Aslında bu sadece benim değil her vatandaşın vatandaşlık görevi.

Bir süredir beni körü körüne eleştirme gayreti içerisine girmiş olanlara hep aynı cevabı veriyorum.

-Neden önce dikkatli biçimde yazdıklarımı okumuyorsunuz?  Anlamaya çalışmıyorsunuz?
Şu an sorduğunuz her şeyin cevabı yazılarımın içerisinde apaçık var zaten.

Çünkü sorma ya da eleştiri biçimlerinden yazılarımı okumadıklarını o kadar net anlayabiliyorum ki.

Bir yerlerde kulaktan dolma duyumlarla konuyu değerlendiriyorlar. Bu nedenle ben de hep aynı cevabı vermek zorunda kalıyorum.

-Arkadaşlar ben ne yazdığımı biliyorum da siz ne okuduğunuzu emin olun bilmiyorsunuz. Demek durumunda kalıyorum... Çünkü yazdıklarımın içerisinde doğrudan itham yok, art niyet yok. Duyumlarımı bir mantık çerçevesinde yazıya döküyorum. Ve bunu herkes gerçekten okuyup, kendi sorumluluğunun gereğini yerine getirinceye kadar da sürdüreceğim. Eğer bir gün yazmakla ilgili koşullar tükenirse; o gün belki ben de yazma işine noktayı koyar, şu yaşatılanları bir kitap olarak derler düzenler ve paylaşırım…

Lahmacun Belediyesinde insanlar sadece aileleriyle, sevdikleriyle huzur ve güven içerisinde yaşamak istiyorlar. Bu tür duyum ve durumların olmasından rahatsız olmuşlar. Normali de rahatsız olmaktır zaten. Ben de her normal insan gibi duyduklarımdan rahatsızım ve bu durumdan rahatsız olan kent sakinlerimiz adına sorunu seslendirmeye çalışıyorum. Bunu yaparken de önce empati yapıyorum. Yazdıklarıma azami özen gösteriyorum.

Bu arada bilginiz olsun. Menemen’in Sesi Stüdyosu da tamamlandı. El emeği göz nuru bir iş oldu. Prova çekimlere başladık. Arkadaşlarımız harika program konseptleri hazırlıyorlar.

Seveceğinizden eminim. Kentimize ve halkımıza hayırlı uğurlu olsun.

Sevgi ve Saygılarımla.